HUKUK&POLİSİYE

FAŞİZM!.

FAŞİZM!.

pamukoğlu1

Kısa ve en anlaşılır şekilde faşizm, hükümet diktatörlüğü demektir. Yani totaliter bir rejimdir. Bu diktatörlüğün, elbette ki bir şefi ve bir lideri olacaktır. Bu şefin etrafında bir örgütün de bulunması gerekmektedir. Bu örgüt bir siyasi parti olabileceği gibi, bir cunta da olabilir..

Hangi ülkede olursa olsun, hepsi de gerici, tutucu bu hükümet diktatörlüklerin de, şef ve lider olanların müşterek niteliği şudur: Demagog! Ve müşterek silah ise: Demagojidir!..

Demagog kimdir? Demagog; sokağı kullanan, sokağa dayanan, sokak kalabalıklarını ve kalabalıkların basit çıkar ve duyguları ile gene tepkilerini ulusal bilinç ve ulusal irade sayan adam demektir..

Ve demagoji; işte bu sokak kalabalıkları ile; cehaletin, aşağılık duygularının uyandırılması ve bu kalabalıkların sürüklenmesi için, demagok’un kullandığı basit söz ve mantık silahı demektir..

Faşist rejimlerde otoriterlik, yani iktidar, topyekün bir lider ve hükümetin elinde bulunur. Faşizm de lider ve iktidar kadrosu, ne kadar güçlü olursa olsunlar, sosyal yapıya yeni bir düzen, yeni bir ekonomik yapı getirmezler. Yapılan her şey temelsiz, yapmacık, süslü, maskeli ve partilerinin çıkarına dayalıdır. Bu nedenle yıkıldıklarında geride sadece o ülkenin kaybettiği zaman ve çektiği acılar kalmıştır..

Faşizm geriye dönük bir rejimdir. Yani Faşizm; gerici bir eylemdir. Bir dikta ve geriye dönük bir diktadır. Ve ilk işi; önce içeride gerici güçleri kendi peşinden sürüklemek ve seferber etmektir. Sonra da; eğer o ülke gelişmeye çalışan, teknoloji de geri kalmış bir memleketse; borçlu, suni teneffüsle yaşayan, yani; yabancıların destekleriyle yarı bağımsız bir durumdaysa, sırtını bu dış ve yabancı güçlere dayar..

Faşizm, önce içeride bir geriye dönüştür. Bu dönüş daha ilk adımda, hür düşünceye, hür yayınlara, özgür güzel sanatlara cephe almakla başlar. Yani faşizm ilk kurbanları, gerçek aydınlar, yurtseverler, sanatkarlar ve düşünürler olur. Çünkü demagog, hür değerlerden anlamaz. Ve sokak kalabalığı, kurban ister!. Demagok’un, sokak kalabalıklarına ilk hediye edeceği kurbanlar da, gerçek aydınlar, yurtsever ve hür düşünenler olurlar. Demagog, sonraki günlerde yayacağı tutarsız görüşler ve ucuz sloganlarla havayı doldurur. Din ticareti, demagoji ticareti, dış politika ticareti, cehalet ticareti yaparak topaç’a bile meydan okur. Topaç da bile sabit bir nokta olmasına karşın demagogda o nokta da yoktur. Temassız, boşlukta fır döndürür..

Temeli zayıf olan, kendine zaten daha baştan güveni olmayan, kaderini dış borçlara, dış yardımlara, kamu servetini çarçur ederek para toplamaya, dışarıdaki efendilerine bağlamış olan yarı bağımsız ve bilgisiz bir ülkede faşizm, daha ilk günden sırtını dış güçlere dayayacaktır..

Faşizm de hemen başvurulan bir işlem de tasfiyedir. Rejimin, benimsenmiş siyasi ve ekonomik yapısını yıkmak, yerine ideolojilerine uygun bir düzeni kurmaktır. Bu düzen, şefe ve parti mensuplarına kazanç sağlayacak ve dünya görüşlerine uygun bir ahali yaratmaya dönük olacaktır.

Faşizm’in önünü kesecek tek şey, çok geç kalmadan; “Nereye gidiyoruz?” sorusunun sorulmasıdır. Milletin sağ duyulu ve gerçekçi insanlarının sezgi ve anlayışları, böyle dönemlerde o ulus için hayatidir..Üniversiteleri sünepeleşmiş, sivil toplum örgütleri parayı kim verirse onun türküsünü söyleyen, korkak ve kişiliksiz hallerine bakmadan basın hizmeti verdiğini sanan kurumlar olduğu sürece, Demagog, ellerini ovuşturarak gelir ve ülkenin tepesine oturur, yürütmeyi, yargıyı ve yasamayı da yumruğun altına alır..

Geriye kalana da “güle güle demokrasi” denir…

Osman Pamukoğlu
Hak ve Eşitlik Partisi
Genel Başkanı

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

0 Paylaşımlar
Tweetle
Paylaş
Paylaş
Pin

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL