GENEL

DEMİREL VEFAT ETTİ !

DEMİREL VEFAT ETTİ !

DEMİREL
Türk siyasetine damga vuran isimlerden biri olan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, gece saat 02.05’te tedavi gördüğü hastanede solunum yolu enfeksiyonu ve kalp yetmezliği nedeniyle 91 yaşında hayatını kaybetti.

Demirel’in doktoru Aylin Cesur, “Son dakikaya kadar bilinci açık olan Sayın Demirel vakur, mutlu ve huzurlu bir şekilde hayata veda etti” açıklaması yaptı.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, gece saat 02.05’te solunum yolu enfeksiyonu ve kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti.

Özel Ankara Güven Hastanesi’nden yapılan açıklamada, Demirel’in vefatına ilişkin bilgi verildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: “Değerli Türk Milletine, 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel, 13 Mayıs 2015 tarihinde böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği ve akut solunum yolları enfeksiyonu sebebiyle hastanemize yatırılmıştır. Takip eden günlerde sağlık durumu giderek ağırlaşmış ve tedavileri devam etmekte iken, 16 Haziran 2015 tarihinde solunum ve kalp fonksiyonlarında ileri derece kötüleşme olmuştur. Yapılan tüm girişimlere rağmen cevap alınamamış, 17 Haziran 2015 saat 02.05’te hayatını kaybetmiştir. Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Türk Milletine başsağlığı dileriz.”

DOKTORUNUN AÇIKLAMASI

Türkiye Cumhuriyeti’nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in doktoru Aylin Cesur, “Son dakikaya kadar bilinci açık olan Sayın Demirel vakur, mutlu ve huzurlu bir şekilde hayata veda etti” dedi.

Cesur, düzenlenen basın toplantısında, Demirel’in diyabet, kronik böbrek yetmezliği ve bunlara bağlı rahatsızlıkları bulunduğunu söyledi.

Demirel’in son dakikaya kadar bilincinin açık olduğunu anlatan Cesur, “Ömrünü demokrasi ve kalkınma hedefine adamış, Türkiye sevdalısı ve Türkiye davasının kahramanı, büyük lider, bugünkü Türkiye’nin mimarisinde çok büyük pay

sahibi, yürüdüğümüz yolda, içtiğimiz suda, kullandığımız elektrikte, okuduğumuz okulda şu hastanede, barajlara okullarda her yerde unutulmayacak izler bırakan Sayın Cumhurbaşkanımızı saat 02.05’te maalesef Hakkın rahmetine uğurladık” diye konuştu.

Akşam yemeğini Demirel ile yediklerini belirten Cesur, “Son dakikaya kadar bilinci açık olan Sayın Demirel vakur, mutlu ve huzurlu bir şekilde hayata veda etti” ifadesini kullandı.

Güven Hastanesi Etik Kurulu Başkanı Tevfik Ali Küçükbaş da Demirel’in 13 Mayıs’ta akut solunum enfeksiyonu sebebiyle hastaneye geldiğini ve o tarihten bu yana tedavi gördüğünü kaydetti.

Küçükbaş, Demirel’in durumunda zaman zaman iyileşmeler görülmesine rağmen “enfeksiyonun verdiği zorlu etkiler sonucunda” vefat ettiğini söyledi.

SÜLEYMAN DEMİREL KİMDİR?

Süleyman Demirel, 1924 yılında Isparta’nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy’de doğdu. İlköğrenimini doğduğu köyde, ortaokul ve liseyi Isparta ve Afyon’da bitirdi. Şubat 1949’da İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı yıl Elektrik İşleri Etüd İdaresi’ nde göreve başladı. Önce 1949-1950, daha sonra 1954-1955 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri’nde barajlar, sulama ve elektrifikasyon konularında ihtisas yaptı. 1954 yılında Barajlar Dairesi Başkanı, 1955 yılında da Devlet Su İşleri Genel Müdürü oldu. 1962-1964 yılları arasında serbest müşavir-mühendis olarak çalıştı. Aynı yıllarda Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde su mühendisliği konusunda dersler verdi.

SİYASETE NASIL GİRDİ?

Siyasî yaşamına, 1962 yılında, Adalet Partisi Genel İdare Kurulu üyeliği ile başladı. 28 Kasım 1964 tarihinde bu partiye genel başkan seçilmesinin ardından, kurulmasını sağladığı ve Şubat-Ekim 1965 tarihleri arasında görev yapan koalisyon hükûmetinde Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. 10 Ekim 1965’de yapılan genel seçimlerde başında bulunduğu AP, yüzde 53 oy alarak tek başına iktidar oldu. Bu seçimlerde Isparta Milletvekili olarak Parlamento’ya girdi ve Türkiye’nin 12. Başbakanı olarak hükûmeti kurdu. Bu hükûmet 4 yıl sürdü. 10 Ekim 1969 tarihindeki genel seçimlerde de Adalet Partisi yine tek başına iktidar oldu. Böylece, 31. T.C. Hükûmeti’ni kurdu. Daha sonra, parti içi bir kriz dolayısı ile, 32. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti’ni kurmak durumunda kaldı. 12 Mart 1971 muhtırası üzerine, başbakanlık görevini bıraktı. 1971 ile 1980 arasında, 1975, 1977 ve 1979’da 3 defa daha hükûmet kurdu. 12 Eylül 1980 müdahalesi üzerine görevi bıraktı ve 7 sene yasaklı olarak siyaset dışı kaldı. 6 Eylül 1987’de yapılan halk oylaması ile yasaklar kaldırıldı ve 24 Eylül 1987 tarihinde, Doğru Yol Partisi Genel Başkanlığı’na seçildi.

29 Kasım 1987’de yapılan genel seçimlerde Isparta Milletvekili olarak tekrar TBMM’ye girdi. 20 Ekim 1991 tarihinde yapılan genel seçimler sonrasında, DYP ile Sosyaldemokrat Halkçı Parti’nin biraraya gelerek kurduğu 49. T.C. Hükûmeti’nde Başbakan olarak görev aldı. 30 yaşında genel müdür, 40 yaşında önce parti genel başkanı, sonra başbakan olmuş; 12 seneye yaklaşan başbakanlık görevinde, Türkiye’nin kalkınması ve gelişmesine büyük hizmetlerde bulunmuştur. Türkiye’nin en genç genel müdürü, en genç başbakanı ve İsmet İnönü’den sonra en uzun başbakanlık yapmış kişisidir. 6 dönem Isparta Milletvekilliği yapmış, 7 sene yasaklı kalmış, 6 defa hükûmetten gitmiş, 7 defa hükûmet kurmuştur. 16 Mayıs 1993 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Demirel bu görevi 16 Mayıs 2000 tarihine kadar sürdürdü.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, 1949 yılında başladığı memurluk görevinden, cumhurbaşkanlığının sona erdiği döneme kadar geçen sürede okuduğu kitaplar, fotoğrafları ve kullandığı eşyalar, İslamköy’de geçen yıl açılan Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nde sergileniyor.

Şapkası ve üslubu akıllarda yer etti. Türk siyasetinde “Binaenaleyh” denildiğinde akla gelen tek isim

Süleyman Demirel oldu. Kimseye kaptırmadığı şapkası ve fotoğraf karelerine de yansıyan “kaptırmama mücadelesi” ile Demirel, Türk siyasi tarihine unutulmaz bir simgeyle kazındı. Demirel şapkanın demokraside bir simge haline geldiğini söyleyerek, “Şapka benim değil milletin şimdi” değerlendirmesini de yaptı.

Süleyman Demirel, “Bir takım yürüyüşler oluyor diye asabınız bozulmasın, yürümekle sokaklar eskimez”, “Memlekette benzin vardı da biz mi içtik”, “GAP’ı gaptırmam”, “Elektriğin komünisti olur mu”, “Ege bir Yunan gölü değildir, Ege bir Türk gölü de değildir, binanaleyh Ege bir göl değildir”, “Dün dündür, bugün bugündür” sözleriyle de hafızalarda yer etti.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

0 Paylaşımlar
Tweetle
Paylaş
Paylaş
Pin

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL