Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, 3 Mayıs Milliyetçiler Günü nedeniyle açıklama yayımladı. Ateş, mesajında “3 Mayıs 1944 hadiselerinin üzerinden 75 yıl geçti. Bir avuç Türk milliyetçisinin Türk milletinin tarihi ve kültürel gerçekleriyle çelişen yabancı fikir cereyanlarına karşı milli varlığımızı ve değerlerimizi müdafaa için verdikleri onurlu mücadelenin 75. yıl dönümünde, 1944’ü unutmuyor, bu destansı mücadelenin kahramanlarını hürmet ve minnetle yad ediyoruz.” dedi.
Ateş, açıklamasında “3 Mayıs 1944, Ergenekon’da ateşe hükmedip dağları delen ve tüm engelleri ortadan kaldıran Türk milletinin yenilenen bir iman ve şuurla ayağa kalktığı gündür. Hürriyet meşalesini tutuşturarak dört bir tarafı işgal edilmiş olan Türk vatanını selamete erdiren Atatürk’ün yaktığı milli ateşin tekrar harlandığı şanlı bir gün, Türk fedakarlık ve kahramanlığının bir volkan gibi kaynadığı kutlu bir tarihtir. Bu manada, rahatlıkla ifade edebiliriz ki 20. asrın Türk milliyetçileri atalarının yüzünü kara çıkarmamış ve milli tarihimiz açısından şerefle hatırlanacak bir imtihan vermişlerdir. 3 Mayıs 1944, 20. yüzyıl Türk siyaset ve düşünce tarihinde ortaya çıkardığı sonuçlar ve yıllar sonrasında bile sarih bir şekilde görülebilen etkileri bakımından gerek genel Türk tarihi gerekse Cumhuriyet tarihi içerisinde önemli bir dönüm noktasını teşkil etmektedir. Bu tarihte cereyan eden hadiseler ile Türk milliyetçiği fikriyatının siyasallaşması için zemin oluşmuş, Türk milliyetçiliğinin siyasi bir hareket haline gelmesini sağlayan ilk tohumlar atılmıştır.” dedi.”Davası uğruna her türlü şahsi endişe ve menfaat hesabına gözünü kapatan; hiçbir tehdidin yıldıramadığı, her türlü baskı, zulüm ve işkenceye rağmen milli dava yolundan asla taviz vermeyen 23 şerefli, yüksek karakterli ve ahlaklı Türk milliyetçisi, milyonlarca Türk gencine ilham olmuştur. Milli kimlikte yaşanan tahribata, milli konularda gösterilen duyarsızlıklara bir başkaldırı niteliği taşıyan bu kutlu hareket, aziz milletimizin vicdanında ve bilhassa gençler üzerinde büyük bir tesir uyandırmış ve buna bağlı olarak Türk milliyetçiliğine duyulan ilgi katlanarak büyümüştür. On binlerce Türk genci nümayişler düzenlemiş ve böylece Türk milliyetçiliği fikri kuvveden fiile inkılap etmiştir.” ifadelerini kullanan Ateş, “3 Mayıs 1944’ten bugüne, Türk milliyetçiliğine yönelik saldırılar farklı zamanlarda farklı tonlarda devam etmiştir. Türk milliyetçileri; Türklük davasını savundukları için işkencelere maruz kalmış, devlet varlığımıza, millet ve vatan bütünlüğümüze karşı yürütülen istila hareketlerine karşı durdukları için cezalandırılmış, milliyetçilik davası uğruna binlerce şehit ve gazi vermiştir. Türk milletine mensubiyetten gurur duyan Türk milliyetçileri, inandıkları değerler uğruna karşılaştıkları zulmü sabırla ve asaletle karşılamış, Türk devletine ve milletine asla küsmemişlerdir” diye konuştu.
Ateş, “Türk milliyetçilerinin siyasetinin mihveri Türkiye’dir, Türk milletidir. Türk milletinin, mutluluğunu ve huzurunu sağlamak, yaşadıkları coğrafyayı örnek bir vatan haline getirmek, bilimde ve teknikte en ileri noktaya taşımak için çaba sarf etmekte; bu uğurda maddi manevi tüm varlığımızı seferber etmekteyiz. Milli kültürümüzü tahrip etmek isteyenlere, Türk kimliğine ve mukaddesatımıza yönelik yoğun ve sistemli saldırı gerçekleştirenlere karşı tavizsiz mücadelemiz devam edecektir. Büyük Türk milletine olan sonsuz bağlılığımız, karşılıksız sevgimiz ve sarsılmaz inancımızdan aldığımız güçle küresel şer odaklarına, onların ülke içerisindeki uzantılarına karşı azim ve kararlılık ile direnç göstereceğiz.” diye konuştu.
“Bizim milliyetçiliğimiz kin ve nefret üzerine kurulmamıştır”
“Bizim milliyetçiliğimiz kin ve nefret üzerine kurulmamıştır” ifadelerini kullanan Ateş, Türk milliyetçiliğinin çekişme, çatışma ve ayrılığı temel almadığını kaydetti. Ateş, “Biz Türk milletinin davasını gütmekteyiz. Türk milleti olarak ayakta kalabilmek için milletimizin her ferdinin bu ülkenin kaderinde payı olduğunu bilinciyle çalışması gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
Ateş, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Önümüzdeki hedef açıktır. Hedef; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda, Başbuğ Alparslan Türkeş’in görüşleri ışığında, Bilge Türk Devlet Bahçeli’nin liderliğinde çağlar üzerinden atlayarak ilimde, teknikte ilerlemek, bölgesinde ve dünyada sözü dinlenen büyük devlet olmak, Türk medeniyetini tekrar dirilterek dünyaya adalet ve nizam getirmektir. Bunu yapacak inanca ve güce sahibiz. Tarih sahnesinde görüldüğü çağlardan beri Türk; cihangir, yüksek karakter sahibi ve teşkilatçı bir millet olarak tanınmıştır. Ancak milletimizin ilim ve sanat yönünün de son derece kuvvetli olduğu asla akıllardan çıkarılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki Türk; Mete, Alparslan, Fatih ve Mustafa Kemal olduğu kadar Uluğ Bey’dir, Ali Kuşçu’dur, Harezmi’dir, Aziz Sancar’dır. Türk, dört yüz çadır ile mücadeleye başlayıp asırlarca dünyaya ışık olmuş bir medeniyetin sahibidir. Dünyamız bugün dijitalleşme alanında büyük adımlar atmaktadır. Dünya tarihi bir milletler mücadelesidir ancak bu mücadele bugün sadece sıcak savaş alanlarında sürmemektedir. Milletlerarası mücadele iktisadi ve teknolojik rekabet olarak devam etmektedir. Varlığımızı ve bağımsızlığımızı korumanın en önemli şartlarından bir tanesi, kendi teknolojimizi oluşturmak ve kullanmaktır. Milli kültürümüze ve milli tarihimize bağlı kalarak köklü hamleler ve büyük sıçramalar yapabilmemizi sağlayacak yegane topluluk Türk milliyetçileridir. Milli şuur ve ülküler etrafında birleşmiş olan gençlerimizi fen ve teknolojiye yönlendirecek, teknolojide dünyanın en ileri memleketlerinden birisi olmak yolunda büyük adımlar atacağız. Türk dehasını yeniden gün yüzüne çıkaracağız. Yüklenmeye talip olduğumuz bu görevin ağırlığının farkındayız. Buradaki en büyük güven kaynağımız tükenmez enerjileri, sonsuz cesaretleri, engin ferasetleriyle ile Türk gençleridir. Bu duygularla necip milletimizin 3 Mayıs Milliyetçiler Günü’nü kutluyoruz.”
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)