GENEL

Toprağımız Heba OLuyor!

Toprağımız Heba OLuyor!

Toprağımız yok oluyor
Türkiye’de 26 yılda 4.1 milyon hektar tarım arazisi kayboldu! TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, “Bu kaybın hesabını torunlarımıza veremeyiz. Verimli tarım arazilerimizi konuta, sanayiye, turizme açmamız, karayollarıyla parçalamamız, yanlış kültürel işlemlerle yok etmemiz büyük sorumsuzluktur” dedi

Toprağımız heba oluyor!

Türkiye’nin tarım arazileri geri dönüşü olmayan bir şekilde yok olup gidiyor. 26 yılda 4.1 milyon hektar tarım arazisi kayboldu. Yüzölçümü 78.06 milyon hektar olan Türkiye’nin, uzun ömürlü bitkiler de dahil tarım arazisi 1990 yılında 27 milyon 856 bin hektar iken, aradan geçen 26 yılda 4 milyon 93 bin hektar azalmayla 2016 yılında 23 milyon 763 bin hektara geriledi. Bir başka ifadeyle Türkiye bu dönemde tarım arazilerinin yüzde 14.7’si kaybetti.
Durumu değerlendiren Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin dünyada toprak rezervi en fazla azalan 20 ülkeden biri olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “İşlenen tarım alanı içinde, hiçbir sorunu bulunmayan ve her türlü tarım yapılabilen, birinci sınıf tarım arazisinin payı sadece yüzde 6 olduğunu göz önünde bulundurursak, tarım arazisi açısından çok da zengin olmadığımız ortadadır. Bu bilinçle hareket etmeli, tarım arazilerimizi çok iyi korumamız gerekirken, tarım arazilerimiz, geri dönüşü olmayan bir şekilde elden çıkıyor. Bunun sebepleri bellidir. Sebepler içinde, geçmişte yaşanan nüfus artışını, kırsaldan kente göçü, yerleşimlerin içinden veya yakınından geçen karayollarını, otobanları, bunların çevresinde kurulan sanayiyi, turizmi, madenciliği, kamu yatırımlarını ve yerleşim alanlarını sayabiliriz. Ayrıca, her geçen gün erozyon, çölleşme, toprak kirlenmesi, tuzlanma, toprak içindeki organik madde ve mikroorganizma varlığının azalması gibi sebepler, topraklar da sürekli bozulmalara neden olmaktadır. Bunların yanında aşırı ve bilinçsiz sulama ve gübreleme işlemleri, uygun miktarda kullanılmayan pestisitler, ağır ve sürekli toprak işlemeleri ve aşırı hayvan otlatma gibi tarımsal uygulamalar da topraklarımıza zarar vermektedir. Alternatif marjinal tarım arazileri varken, verimli tarım arazilerimizi konuta, sanayiye, turizme açmamız, karayollarıyla parçalamamız, yanlış kültürel işlemlerle yok etmemiz büyük sorumsuzluktur. Toprak olmazsa, tarımın, gıdanın olmayacağını, gıda güvencesiz kalacağımızı herkes bilmelidir.”

Tarla yoksa, göç kaçınılmaz

Bayraktar, tarım alanlarının azalması, çayır, mera alanlarının giderek daralması ve nüfusun sürekli artmasının tarımla uğraşan insanları, geçim sıkıntıları nedeniyle göçe zorladığını vurguladı. Bayraktar, “Tarım arazilerinin verimli kullanılamamasının en önemli nedenlerinden biri miras hükümlerinden kaynaklanan arazi parçalanmasıdır. Tarımsal işletmeler küçük, araziler çok parçalı bir hale geldi. Ülkemizde 3 milyon işletme, 32.5 milyon parsel bulunuyor. İşletme büyüklüğü 61 dekara, parsel büyüklüğü 5-6 dekarlara indi. Doğu Karadeniz gibi bazı yörelerimizde 1 dekarın altında parsel var. Bu kadar küçük parsel büyüklükleriyle verimli bir tarımsal üretim yapılamaz. Girdi kullanımı ve işgücü kaybı artar, verim düşer, yeterli geliri elde edemeyen çiftçi tarımdan kopar” dedi.

Ovalar SİT alanı ilan edilmeli

Milli tarım projesinin en önemli konu başlıklarından birinin de arazi toplulaştırma çalışmalarının hızlandırılması ve ekilemeyen tarım alanlarının ekimine ağırlık verilmesi olduğunu bildiren Şemsi Bayraktar, “Tarım arazilerinin tamamının ekilmesi için çiftçilerimiz yeterli geliri elde etmeleri gerekir. Yaşanan iklim değişikliğiyle birlikte artan doğal afetler tarımda verimliliği azaltıyor. Girdi maliyetlerinin üzerine pazarlama sorunları nedeniyle üretici fiyatları da düşük kalınca tarımda beklenen gelir elde edilemiyor. Yeterli gelir olmayınca da tarım alanları boş kalıyor. Tarımda sürekliliğin sağlanması, çiftçimizin toprağından ailesini geçindirecek geliri etmesiyle mümkündür. Çiftçilerimizi köyünde toprağında tutmak zorundayız. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız, verimli tarım arazilerini korumak için 141 büyük ovayı SİT alanı ilan etti. Geçtiğimiz günlerde bu ovalara 51 ova daha ekledi ve sayıyı 192’ye çıkardı. Bunu toprağı korumak için atılmış önemli bir adım olarak görüyoruz. 192 ovanın SİT alanı ilan edilmesi, bu sayının 212’ye çıkarılacağının açıklanması da fevkalade önemlidir. Bütün ovalar bu kapsama alınmalı ve korunmalıdır. SİT kararının istikrarlı şekilde uygulanması için konunun takipçisi olacağız. Herkesi bu topraklara sahip çıkmaya davet ediyorum. Toprağın feryadını herkes duymalı. 26 yılda 4.1 milyon hektar tarım arazisinin kaybının hesabını torunlarımıza veremeyiz.”ky:yenimesaj.com.tr

ERSAN İLTER/ANKARA

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

0 Paylaşımlar
Tweetle
Paylaş
Paylaş
Pin

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL