GENEL

Alperen Carus: Karar Yok Hükmündedir

Alperen Carus: Karar Yok Hükmündedir

MHP Kongresi İle Alakalı Av.Alperen Carus’tan Açıklama

MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürkün Verildiğini Söylediği Ancak Metinlerini Paylaşmadığı Gemerek Ve Tosya Mahkemelerinden Alındığı Söylenen Kararlar izah edildiği cerçevede ise Hukuken Yok Hükmündedir
HMK ; İhtiyati tedbir talebi
MADDE 390 – (1) İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.

Olağanüstü kongre çağrısına ilişkin dava Ankara Mahkemelerinde görülmüş ve yapılan temyiz başvurusu sebebi ile halen derdesttir yani devam etmektedir. Dosya ile ilgili karar verme yetkisi artık Yargıtay’ın ilgili Dairesinin yetki ve salahiyetindedir. Başkaca bir Mahkemenin bu konu hakkında karar verme yetkisi yoktur.
Konuya dair meslektaşımız Av. Ender Dedeağaç’ın bir makalesinde de açıkça belirtildiği üzere bu şekilde verilen bir karar yok hükmündedir ;
” HMK’da ihtiyati tedbir için başvurulacak mahkeme açıkça belirlendiğine göre bu kurala uymaksızın ihtiyati tedbir kararı verilmiş olması öncelikle tedbir kararı veren hakimin HMK 46/1-c hükmü doğrultusunda tazminat ve ceza hukuku açısından sorumluluğuna yol açacağı görüşündeyiz.
Ayrıca, Anayasamızın 138. maddesi ikinci cümlesine göre hakimler “anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler.” Yine Anayasamızın 2. maddesi göz önüne alındığında devlet yapımızın hukuk devleti olduğu görülmektedir. Bu nedenle, hakim karar verirken bir hukuk devleti ilkesiyle bağlı olarak davranması gerekir. Diğer bir anlatımla bu hükümlere aykırı karar geçerli bir karar değildir.
Anayasa 138/1 hakimin kanuna bağımlı olduğunu söylemiş olması nedeniyle hakim HMK’da yer alan hüküm dışına çıkarak karar veremez. Eğer karar vermiş ise bu karar Anayasa 6/2-c.2 de yer alan “hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa’dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz” kuralına aykırıdır. Kanımızca bu kural nedeniyle fiilen var, hukuken yok bir ihtiyati tedbir kararıyla karşı karşıya kalırız. Yine kanımıza göre, aleyhine böylesi bir hukuka aykırı ihtiyati tedbir kararı verilen kişi bunun hukuka aykırılığını tedbiri uygulamaya yetkili makama itiraz olarak sunabileceği gibi, bu kurum idari organsa istemin reddi halinde idari dava açabilmelidir. Ayrıca, konuyu görevli ve yetkili mahkemeye taşıyarak ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı, bir anlamda yok hükmünde bir karar olduğunu, kaldırılmasını ve/veya değiştirilmesini isteyebilecektir.”
Konunun daha iyi anlaşılması açısından HMK’da ki ihtiyati tedbir uygulamasına ilişkin değerlendirme içeren birde Yargıtay 4. ve 7. Dairelere ait 2 ayrı kararı paylaşıyorum. Oktay Öztürk anlamaz belki ama meslektaşlarım ve aklıselim olanlar durumu anlayacaktır.
T.C. YARGITAY
7.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/7273
Karar: 2012/7138
Karar Tarihi: 16.10.2012
İHTİYATİ TEDBİR İSTEMİ – DAHA ÖNCE VERİLEN İHTİYATİ TEDBİR KARARININ İTİRAZ ÜZERİNE KALDIRILDIĞI – İHTİYATİ TEDBİR İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIK YÖNÜNDEN ASIL DAVANIN AÇILDIĞI – HÜKMÜN BOZULMASI GEREĞİ
ÖZET: Dava, delil tespiti ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Mahkemece daha önce verilen ihtiyati tedbir kararının itiraz üzerine kaldırıldığı, ne var ki; ihtiyati tedbir istemine ilişkin uyuşmazlık yönünden asıl davanın açıldığı anlaşılmaktadır. H.M.K’nun maddeleri birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir kararı hakkında yeni bir kararın ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden verilebileceği kuşkusuzdur. Hükmün bozulması gerekmiştir.
(6100 S. K. m. 390, 397)
Dava: Taraflar arasında görülen dava sırasında ihtiyati tedbir talebi bakımından verilen ara kararın, Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Karar: Dava, delil tespiti ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Mahkemece daha önce verilen ihtiyati tedbir kararının itiraz üzerine kaldırıldığı, ne var ki; ihtiyati tedbir istemine ilişkin uyuşmazlık yönünden asıl davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
6100 Sayılı H.M.K’nun 390/1 ve 397/4. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir kararı hakkında yeni bir kararın ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden verilebileceği kuşkusuzdur.
Sonuç: Hal böyle olunca; yerel mahkemece az yukarıda açıklanan gerekçelerle istemin reddine karar verilmesi gerekirken yasal düzenlemeler gözardı edilerek yetki ve görevi bulunmayan bir konuda yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin ara kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 16.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/13597
Karar: 2013/688
Karar Tarihi: 22.01.2013
ÖZET: Yayın yoluyla kişilik haklarına saldın sebebiyle açılan davalar kişi varlığına yönelik davalar olup, ilgili maddesine göre miktara bakılmaksızın tüm mal varlığı ve kişi varlığına dair davalara bakmaya Asliye Hukuk mahkemeleri görevlidir. ilgili maddesine göre ihtiyati tedbirin, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edileceği gözetildiğinde tedbir kararının görevsiz mahkemeden talep edildiği ve verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin bu yoldaki belirlemesi doğrudur. Ancak ihtiyati tedbir görevsiz mahkemeden istenmiş ve verilmiş bulunduğuna göre yine itiraz üzerine mahkemece görevsiz olduğu anlaşıldığına göre görevsizlik kararı verilmekle birlikte, görevsiz olarak verdiği ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına da karar verilmesi gerekir.
(6100 S. K. m. 2, 341, 361, 362, 389, 390, 391, 394, Geç m. 3) (2004 S. K. m. 265)
Dava: Davacı A..jet Havacılık Anonim Şti. vekili Avukat A… A… tarafından, davalı T…z Gazete Dergi Basım A Ş. aleyhine 27.2.2012 gününde verilen dilekçeyle ihtiyati tedbir istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda: mahkemenin görevsizliğine dair verilen 5.4.2012 tarihli kararın Yargıtay’ca incelenmesi A..jet Havacılık Anonim Şti. ve T..z.Gazete Dergi Basım A Ş. vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan raporla dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Karar: İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkili A..jet Havacılık A.Ş.nin havacılık ve turizm sektöründe faaliyet gösterdiğini, S.h…Gazetesi ve T…m Gazetesiyle gazetelerin internet sitelerinde, yine karşı taraf T….z Gurubuna ait olan diğer yayın organlarında 2007 yılında İsparta’da gerçekleşen uçak kazasıyla ilgili haberler çıktığını, müvekkili şirketin kamuoyu nezdinde kötülenerek küçük düşürüldüğünü, ticari itibar ve faaliyetlerinin sekteye uğradığını belirterek müvekkilinin kişilik haklarına saldırı teşkil eden yayınların tedbir yoluyla durdurulması ve kaldırılmasını istemiştir.
Karşı taraf vekili, haksız ve yersiz açılan tedbir istemli davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece, tedbir isteyen hakkında internet ortamında, yazılı ve görsel medya araçlarında çıkan yayınların durdurulmasına dair verilen 28.2.2012 tarihli karara davalılar tarafından yapılan itiraz üzerine bu kez 05/04/2012 tarihli ek kararla görevsizlik kararı verilmiş, karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
Yayın yoluyla kişilik haklarına saldın sebebiyle açılan davalar kişi varlığına yönelik davalar olup, H.M.K.2. maddesine göre miktara bakılmaksızın tüm mal varlığı ve kişi varlığına dair davalara bakmaya Asliye Hukuk mahkemeleri görevlidir. H.M.K.390. maddesine göre ihtiyati tedbirin, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edileceği gözetildiğinde tedbir kararının görevsiz mahkemeden talep edildiği ve verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin bu yoldaki belirlemesi doğrudur. Ancak ihtiyati tedbir görevsiz mahkemeden istenmiş ve verilmiş bulunduğuna göre yine itiraz üzerine mahkemece görevsiz olduğu anlaşıldığına göre görevsizlik kararı verilmekle birlikte, görevsiz olarak verdiği ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına da karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre ihtiyati tedbir isteyen A..jet Havacılık A.Ş.nin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden T…z Gazete Dergi Basım A.Ş.’den peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine 22.01.2013 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

0 Paylaşımlar
Tweetle
Paylaş
Paylaş
Pin

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL